|
|
|
Yarışmaya Hazırlananlar İçin - Güncel Bilgiler
1 Nisan şakasının kökeni nedir?
1564 yılında Fransa kralı IX Charles, yıl başlangıcını Ocak ayının birinci gününe aldı. Daha önce
Avrupada yaygın olan yıl başlangıcı Mart 25 idi. O zamanki iletişim şartlarında IX
Charles'in bu kararı fazla yayılamadı. Duyanlar ise protesto amacıyla eski adetlerine
devam ettiler.1 Nisan'da partiler düzenlediler. Diğerleri ise onları Nisan aptalları olarak
nitelendirdiler.1 Nisan'a bütün aptalların günü adını verdiler. Bu günde diğerlerine sürpriz
hediyeler verdiler, yapılmayacak partilere davet ettiler, gerçek olmayan haberler ürettiler. Yıllar
sonra Ocak ayının yılın ilk ayı olmasına alışılınca, Fransızlar 1 Nisan gününü kendi kültürlerinin
parçası görerek devam ettirdiler. Oradan da bütün dünyaya yayıldı.
İnsanlar niçin içki kadehlerini tokuştururlar?
Bu konuda iki ayrı açıklama vardır. 1) İnsanların beş duyusunu tatmin
amacıyla şarap kadehini sofrada çın sesiye tokuşturmak. Şarabın rengi, görme; diliyle
tat alma; burunla koklama;eliyle dokurma,ve çın sesiyle işitme. Şarap bütün duyguları tatmin
eder anlamını taşır. 2)Antik çağlarda bir insanın düşmanını yemeğe davet edip,ona
zehirli içki sunması doğal sayılıyordu. Ev sahibi içkinin zehirsiz olduğunu kanıtlamak için
kendi içkisini havaya kaldırır ve misafirin içkisinden bir yudumun kendi kadehine dökülmesini isterdi.
Sonra aynı anda içkilerini içerlerdi. Misafir böyle durumda ev sahibine güvenini göstermek için
kadehini ev sahibinin yukarı kaldırdığı kadehe hafifçe vurur, çın sesiyle içkiyi denemeye gerek olmadığını gösterirdi.
Çinliler yiyeceklerini niçin çubukla yerler?
Çinlilerin yemek yeme alışkanlıklarının yiyeceklerini çok küçük parçalar halinde
yemelerinden çubuk kullandıkları anlaşılıyor.Çinde eskiden yalnızca zenginler masada otururlardı.
Halkın çoğunluğu tabakları ellerinde yemek yerlerdi. Bir elleriyle tabaklarını tutar, öteki
elleriyle çubuk kullanarak beslenirlerdi. Hızla artan nüfus yüzünden yiyecek sıkıntısı çeken
çinliler önlerindeki yiyeceği küçük parçalar halinde çoğaltarak yiyorlardı. O zamanlar ağaç
sıkıntısı nedeniyle de tahta kullanımı kısıtlıydı. Masa kullanımı bu yüzden çok zordu. Çubuklar
fildişinden ve kemikten yapılırdı.
Dünyanın en çok söylenen şarkısı hangisidir?
Bu şarkı"Happy birthday to you" dur. Şarkının asıl kaynağı Amerika'lı iki kız kardeşe aittir.
Orijinal adı " Good Morning to All" yani " hepinize günaydın"dır. Daha
sonra güftesi değiştirilerek bütün dünyaya yayılmıştır. Fakat telif hakkı kardeşlere
aittir, onlardan sonra da Warner/chappel müzik şirketine geçmiştir. Müzik ticari amaçlı kullanıldığı zaman şirkete ödeme yapma zorunluluğu vardır.
Yapıştırıcılar nasıl yapıştırıyor?
Yapıştırıcıların sağladığı yapışma olayı aslında kimyasal bir reaksiyondan başka bir şey değildir. Günümüzde imalatçılar yapıştırıcıları sentetik malzemeler kullanarak yaparlar. Yapışma olayında benzer
veya ayrı malzemeden iki madde, bir de yapışkan gerekir. Burada en önemli görev yapıştırıcıdadır.
Yapıştırıcının moleküllerinin diğer iki madde molekülleri ile birleşme eğilimi gösterir bir yapıda olması gerekmektedir.
Mezara niçin çiçek konulur?
İlk olarak Mısır Firavunu Tutamkamon'nun milattan önce 1346 da öldüğünde mezarının
çiçekten tacçlarla kaplandığı saptanmıştır. Kuzey Avrupada ise M.Ö 2000 yıllara kadar
mezara çiçek konduğu belirlenmiştir. O zamanlarda bu çiçeklerin amacı iyi ruhları çekme,
kötaü ruhları kovma amacıylaydı. Sonradan ise asıl amaç cesetler çürürken çıkan
kokuyu kamufle etme amacını taşır. Servi ağacı da bu nedenle mazarlıklarda kullanılır. Ağacın
yaprakları rüzgarı önler, kendine özgü ferah kokusu vardır. Cenaze törenherinde siyah
giyinmenin amacı da mezarlıklarda hayalletlerden sakınmak amacı taşımaktadır.
Satrançta şah niçin o kadar pasiftir?
Çünkü şah koruma altındadır. Zaten satrançta amaç şahı almaktır. O yüzden
bütün taşlar onu korumakla görevlidir. Vezir ise başkumandan gibi şaha yardım eder. İleri
geri, çapraz her yöne gidebilir. Batıda vezire Kraliçe adı verilmiştir. Bununla Kraliçe'nin
Kralın en büyük desteği olduğunu işaret etmektir. Satranç 6. yüzyılda Hindular tarafından
oynanmaya başlanmış, oradan dünyaya yayılmıştır.
İnsan korkunca niçin dişleri birbirine vurur?
Bir insan büyük bir tehlike veya korku verici olayla karşılaşınca vücudu otomatikman savunmaya geçer. Diğer canlılarda olduğu gibi dişler ve çene savunmanın ana mekanizmalarıdır.İşte bu nedenle ilk
insanlardan gelen kalıtımsal yapıdan dolayı önce çene ve dişler harekete geçer. Çenedeki
kaslar titrer, bu da sanki dişler birbirine vuruyormuş gibi görüntü verir.
Akıl ile zeka arasında fark nedir?
Akıl yalanla gerçeği, doğru ile yanlışı ayırabilme, bir konuda düşünce yürütebilme ve görüş bildirme yeteneğidir. İnsan olgunlaştıkça aklı gelişir. Zeka ise bir olayı önce anlama, ilişkileri kavrama, yargılama ve açıklayarak çözme yataneğidir. Genel olarak 12 yaşına kadar gelişir, 20 yaşına kadar sürer sonra sabit kalır. Zeka bir insanın her türlü olay karşısında aynı yeteneği gösterebileceği anlamına gelmez. Bir besteci müzik yapıtını aklıyla değil zekasıyla yaratır. Fakat en basit matematik problemini çözemeyebilir. Sonuç olarak zeka, ruhsal olaylara, algı ve hafıza yeteneğine, tutkulara, eğilimlere göre farlılıklar gösterir. Akıl somut olarak ölçülemez, zeka IQ denilen testle ölçülebilir.
Dolunay insan davranışlarınıetkiler mi?
İnsanlar arasında bu inanç oldukça yaygındır. Eskilerin Ay'ın dönemlerine bağladıkları boş bir inancın günümüze uzanan bir varsayımıdır. Bilim adamlarının yaptıkları bütün çalışmalar bu görüşün boş olduğunu kanıtlamıştır. Ay, dünyadaki okyanusların gel-git denilen suların alçalması ve yükselmesi olayı üzerinde doğrudan etkisi vardır. Vücudumuzdaki suyun oranı , okyanuslardaki su miktarıyla kıyaslanamaz. Yani Ay'ın çekim gücü insanı etkileseydi yalnız dolunayda değil her gün olması gerekirdi. Dolunayda ayın parlaklığı da pek önemli bir etken değildir. Çünkü gönderdiği ışık miktarı Güneş'in gönderdiğinin 600 binde biri kadardır.
Niçin gözyaşı dökeriz?
Dünyadaki canlılardan sadece insan ruhsal nedenlearle ağlar. İnsanı farklı kılan bu durum şüphesiz yaşam tarihindeki evrimin bir sonucudur. Aslında gözlerimize sürekli gözyaşı koruma amaçlı olarak salgılanmaktadır. Fakat ağlama ruhsal bir boşalmadır. Bu konuyu ilk inceleyer Darwin'dir. Daha sonra yapılan deneyler sonucu görüldü ki soğan doğrarken akan gözyaşlarının kimyasal yapıları farklıdır. Ruhsal gözyaşları daha çok protein içermektedir. Fakat henüz bu farkın nedeni açıklanamamıştır.
Üç yaşından daha önce olanları için hatırlamıyoruz?
Bilim adamları geçmiş deneyimlerimizi saklayan hafızamızın beynimizde anıveya öykü şeklinde organize olduğunu ileri sürüyorlar. Üç yaşından küçükler bu şekilde iletişim kurma yeteneğine sahip değiller.Öykü ve anılarını anlatamıyorlar. Yer ve karakter kavramlarını anlamıyorlar. Üç yaşından küçükler düzgün konuşabildikleri,anlayış, seziş ve hafıza yeteneklerine sahip oldukları halde tüm olanları bir bütün olarak şekillendiremiyor, öyküye dönüştüremiyorlar.Hafızamız ne yaptığını ne yapıldığını 3-4 yaşlarında kaydetmeye başlıyor.
Yumurtanın niçin bir tarafı yuvarlak, diğer tarafı sivridir?
Eğerköşeli olsalardı kenarları dayanıklılık bakımından çok zayıf olurdu. En dayanıklı geometrik şekil küredir ama bu şekildeki yumurta yuvarlanacak olursa nerede duracağı belli olmaz. Yumurta yuvarlanınca düz gitmez. İnce tarafı üstünde dairesel bir yol çizer. Başladığı yere yakın bir noktada durur. Yani düz bir yerde kaybolması olanaksızdır. Yumurta, tavuğun yumurta kanalında küre şeklindedir. İlerlemesi sırasında arkada kalan dairesel kasların büzüşerek hem yumurtayı ileri iterler hem de bu kısmına baskı yaparak konik biçimini sağlarlar. Yumurtanın şeklinin nedeni de budur. Sürüngenlerde bu düzenek olmadığından yumurtaları küresel biçimdedir.
Develerin hörgüçlerinde ne var?
Genelde hörgüçlerinde su olduğu ve uzun yolculuklarında bu suyu kullandıkları söylenir ama doğru değildir. Develerin hörgüçlerinde 30-35 kg kadar yağ bulunur. Yiyecek bulamadıkları zaman bu enerjiyle hareketlerini sağlarlar ayrıca yağ çöl sıcağına karşı koruma görevi de yapar. Develer suya az gereksinim duyarlar. Burun mukozaları insana göre 100 kat daha büyüktür. Soluk alırken havadaki nemin üçte ikisini kazanabilirler. Su kaybını da dokularından kaybederler, kandaki su etkilenmez.
Çinlilerin gözleri niçin çekiktir?
Yalnız çinlilerin değil, Orta ve Güneydoğu Asya'da yaşayanların, japonların hatta Eskimoların da gözleri çekiktir. Aslında göz yapısı bütün dünyada aynıdır. Farkı yaratan göz kapaklarıdır. Çekik gözlü diye nitelendirilen ırklarda gözün üzerindeki göz kapağının ikinci kıvrımı, gözün üstüne daha çok inmiştir. Bazı teorilere göre bu kıvrım insanların gözlerini yoğun kar tabakasının, göz kamaştıran ışığından korumak için bir çeşit kar gözlüğü gibi gelişmiştir. Çinde ve öteki bölgelerde her ne kadar yoğun kar yağmıyorsa da onların atalarının buzul çağında kuzeyde yaşadıkları daha sonra güneye indikleri kanıtlanmıştır. Yalnız gözleri değil, burunları da rüzgara karşı korunmak için küçülmüş, burun delikleri soğuğu engellemek için daralmıştır. Ciltleri de koruma amaçlı olarak yağlıdır. Göz kapakları da yağlıdır. Gözü ve iç tabakalarını kara ve buza karşı korur. Yani çekik gözlü değil, düşük göz kapaklı, demek daha doğrudur.
Ateş böceği nasıl ışık saçıyor?
Aslında bu böceğin verdiği ışığın ateşle de sıcaklıkla da bir ilgisi yoktur. Bilimsel adı "Soğuk Işık"tır. Bu ışık olayı, moleküler seviyede kimyasal bir işlemdir. Bazı moleküllerin ayrışarak daha yüksek enerjili hale geçebildikleri ve bu fazla enerjiyi ışığa dönüştürebildikleridir. Ateş böceğinin karın bölgesindeki ışık organında bulunan guddelerden ışık elde etmede rol alan iki ana kimyasal madde üretilmektedir. Fakat onlar da tam olarak ışık vermeye yetmediği için böceğinışık bölgesine yakın solunum organının ışık verme anında burayı oksijenle beslemesi gerekmektedir
Kumaşlar yıkandıktan sonra niçin çeker?
Aslında kumaş ıslanınca lifler şiştiğinden kumaşın az biraz uzaması gerekmektedir. Ama bükümlerin açılarındaki deformasyonun yarattığı çekme kuvveti daha fazla olduğundan sonuçta kumaş boydan kısalır. Kumaş yıkandıktan sonra kurutulduğunda şişmiş lifler eski durumlarına gelirler. Ama kumaş ilk ölçülerine dönemez. Su, yüksek ısı, çalkalama, sabun hepsi kumaşın çekmesini kolaylaştırır. Kumaş birkaç kez yıkandıktan sonra ölçüleri belli bir dengeye ulaşır ve ondan sonra yıkandığında çekmez.
İnsanlar saatlerini niçin sol kollarına takarlar?
Özel bir durum veya farklı olma düşüncesi yoksa insanların çoğu saatlerini sol kola takar. Çünkü çoğunluk sağ elini kullanmaktadır ve bu kolun daha hareketli olması nedeniyle saatin bir yerlere çarpıp zarar görme olasılığı yüksektir. Zaten saatin kurma düğmesi 3 rakamının yanındadır. İnsanlar saati kurmak istedikleri zaman onu bilekten çıkarmadan sağ elle uzattıkları sol kollarındaki saati kurabilirler.
Bir hafta niçin 7 gündür?
Babilliler 7 günlük haftayı zaman birimi olarak kullanıyorlardı. İlk çağlarda bilinen
beş gezegen ile güneş ve ayın sayısı nın 7 oluşu bu sayıyı gizemli ve uğurlu kılıyordu. Daha sonra dinlerde göğün 7 kat oluşu ve doğadaki ana renk sayısının 7 oluşu, müzik notalarının 7 oluşu sayının önemini daha çok belirtti. Daha sonra Fransa takvim yapısını değiştirerek hafta sayısını 10 yaptı ama kabul görmedi. Rusya 5 günlük hafta uygulamasına geçti, o da tutulmadı. Sonunda yine hafta 7 gün olarak kaldı.
Niçin otellerin kapıları döner kapıdır?
Döner kapıların tek amacı enerji tasarrufudur. Büyük binaların içerleri devamlı olarak ısıtılır. Açılan normal kapıdan içeri soğuk hava rahatlıkla girer. Eğer normal kapı kullanılırsa hava değişimi nedeniyle klimalar veya motorlar yeniden çalışacaktır. Özellikle çok kişinin girip çıktığı otel veya benzeri binalarda enerji tasarrufu için döner kapı kullanılır. Döner kanatlar sıcak havanın dışarı çıkmasına, soğuk havanın da içeri girmesini engeller.
İmdat çağrısı S.O.S 'in anlamı nedir?
Çok kişi "Save our Ship" gemimizi kurtar; "Save our Soul" ruhumuzu kurtar; "Stop Other Signals" diğer sinyalleri sözcüklerinin kısaltılmışı sanır. Oysa hiçbiri değildir. Tamamen telgraf zamanından kalma mors alfabesiyle ilgilidir. İmdat çağrısının çok kolay akılda tutulabilmesi için 1908 de üç çizgi, üç nokta, üç çizgi olan S.O.S seçildi.
Doktorlar niçin dizimize çekiçle vurur?
Bir sandalyeye rahatça oturup bacak bacak üstüne atarken doktor dizkapağının hemen altına, kası kemiğe bağlayan tedoma minik lastik bir çekiçle vurduğu zaman bacak ileri fırlar. Bu reflekste baldır kaslarındaki duyu sinirleri kasın genişlemesine tepki verir ve yeni sinir sinyalleri oluşturarak kaslara hafif bir basınç uygulandığını ve gerildiklerini omuriliğine iletirler. Omirilik ise bu basınca dayanabilmesi için kasların kasılması gerektiğini bildirir, bacak tekrar geri hareket eder. Refleks, beyin denetiminden geçmeksizin, yani beyin devrede olmadan doğrudan omuriliğin komutlarıyla gerçekleşmektedir. Diz kapağı refleksi omuriliğin işleyişi konusunda bilgi veren önemli bir tanı yöntemidir.
Tükenmez kalemin dolmakalemden farkı nedir?
Kalemin tarihi yazınınkinden de eskidir. İlk insanlar sivriltilmiş çakmak taşlarıyla duvar resimleri yapmıştır. Mürekkepli metal kalemler Romalılar tarafından biliniyordu. Tükenmez kalem adı ile bilinen bilye uçlu kalemin ilk modeli 1880 yılında yapılmıştır fakat rağbet görmemiştir. Uçakların gelişmesiyle gündeme tekrar gelir. Uçaklar 2-3bin metreye çıkınca hava basıncı oldukça azalır. Dolmakalem mürekkebi basınç nedeniyle dışarı akarak kağıdı ya da giysiyi lekeler. 2.Dünya Savaşı'nda askeri uçaklarda kullanılan tükenmez kalem sonradan yaygınlaşmıştır. Tükenmez kalemlerde mürekkep kağıda pirinç uçtaki yuvaya yerleştirilmiş minik bir bilye aracılığıyla aktarılır. Fakat dolmakalemin özelliği seçkin ve yazıyı kaliteli kılmasıdır.
Radyonun sesi açılınca pil daha çabuk mu biter?
Pille çalışan portatif radyolarda sesin yüksekliği pilin ömrünü etkiler. Radyo açık, sesi kapalı durumu ile sesin sonuna kadar açık durumu arasındaki fark pillerin ömürlerinin kısalmasına neden olur. Ses sonuna kadar açıldığında pillerden çekilen akım yüzde 30 artmaktadır. Bu durum, küçüğünden büyüğüne, pille çalışan ve ses yükselticisi olan bütün radyo, teyp, volkmen vb. için aynıdır.
Horozlar niçin sabahları erkenden öterler?
Sabah güneş doğarken ötmek yalnız horozlara özgü değildir. Kulağa en çok
horozun sesinin gelmesi, onun sesinin diğerlerinden daha güçlü olmasıdır. Kuşların büyük çoğunluğu
da aynı saatlerde ağaçlarda koro halinde öterler. Gün boyu hem horozlar hem kuşlar bu ötüşü sürdürürler
ama seslerinin en güçlü çıktığı zaman sabah saatleridir. Horoz ve kuşların sabah gün
doğarken ötmeleri biyolojik saatleriyle ayarlanmıştır
Evlerimizdeki sinekler kışın nereye gidiyor?
Sineklerin her türü kışın ortadan kaybolur. Havaların ısınmasıyla birlikte ansızın ortaya çıkarlar. Sinekler ısıya
karşı çok hassastır. Güneş bulutun arkasına girdiği zaman oluşan ısı düşmesinden etkilenirler. Kış günlerinde yaşama şansları yoktur. Ölmeden önce yumurtalarını toprağa veya kuytuya gömerler. Lavra ve yumurtalar soğuktan etkilenmez. Yaz sıcakları başlayınca yumurtalar çatlar ve yine sinekli günler başlar.
Termos nasıl sıcağı sıcak, soğuğu soğuk tutuyor?
Tek nedeni vardır, vakum.Yani boşluk.Bir termosta içiçe geçmiş iki kap vardır.Dıştaki metal bir kap olup içteki
genellikle bir cam şişedir.İkisinin arasındaki hava ise boşaltılmıştır.Tam olmasa da üreticiler tarafından elde edilebilen tama yakın bir boşluk vardır.Vakumlu bir ortamda hava molekülleri de ılmadığından ısı iletilemez.Cismin ısısı başlangıçta ne ise o halde kalır.İçerden dışarıya, dışardan içeriye ısı geçişi olmaz.Böylece termosa konan sıvı sıcaksa sıcak, soğuksa soğuk kalır.
Kuşlar nasıl konuşabiliyor?
Her insan ağzıyla konuşur ama konuşabilmeyi sağlayan asıl organ beyindir. Beyinde oluşan düşünceler dilimize ve dudaklarımıza aktarılır. Hayvanlar bu nedenle konuşamaz. Papağan ve benzeri kuşların yaptıkları konuşma değil, mükemmel bir ses tınısı ezberi ve tekrardır. Sesleri ezberler ve taklit ederler. Kuşların ses organları memeli hayvanlardan farklı olarak gırtlakta değil göğüs kafeslerinn dibinde, karın boşluğunun derinliklerindedir. Kuşların doğasında ses taklit yeteneği vardır. Doğayla içiçe yaşarken diğer kuşların seslerini
taklit ederek bir çeşit iletişim sağlarlar.
Kediler balık ve sütü niçin severler?
Kedilerin sudan hoşlanmadığı bilinir. Ama aslında kediler çok iyi yüzerler. Hava şartlarından dolayı ve de tembelliklerinden suya girmeyi sevmezler. Evkedisinin balık sevmesinin yanında kuşlara ve farelere olan düşkünlüğünün nedeni evcilleştirilmeden önce Mısır'da Nil vadisinde balık, kurbağa, küçük kuş ve fareleri avlayarak yaşamış olmasıdır. Zaten eski Mısırlılar kedilerifare avcıları olduğu için evcilleştirmişlerdir. Günümüzde kedinin kuzey Hindistan ve Güneydoğu Asya'da yaşayan türleri ırmakların kenarlarında balık avlayarak yaşamaktadır. Patileriile balıkları sudan dışarı atar, gerekirse suya tamamen girerler. Eski Mısır'da kedi bakıcıları onları ekmek ve sütle beslemişlerdir. Kedilerin süt zevkinin de Mısırlı bakıcılarının yarattığı beslenme alışkanlığından kaynaklanmaktadır.
Bardaktaki buzlar niçin birbirlerine yapışırlar?
Buzun erimesi için yalnızca sıcaklık değil basınç da önemlidir. Dağlardaki buzulların kayma nedeni de budur. Basınçla alt tabaka erir ve kayma oluşur. Bir kabın içinde ya da bir bardakta üstüste duran buzların herbiri altındakine değdiği noktada bir basınç oluşturur ve bu noktada çok küçük kısım erir.Buradan hareket eden su çok az yanda iki buz küpçüğünün birleştiği noktada tekrar donar. İki buz parçası kaynak yapılmışcasına birbirlerine yapışır ve orada bir daha erime olmaz.
1991 YILINDA GALLUP'UN YAPTIĞI ARAŞTIRMAYA GÖRE AMERİKALILARIN %49'U BEYAZ EKMEĞİN BUĞDAYDAN YAPILDIĞINI BİLMİYORMUŞ…
--------------------------------------------------------------------------------
BAYER FİRMASINA GÖRE DÜNYA ÜZERİNDE HER YIL 50 MİLYAR ASPİRİN TÜKETİLİYORMUŞ…
--------------------------------------------------------------------------------
1991 YILINDA GALLUP'UN YAPTIĞI ARAŞTIRMAYA GÖRE AMERİKALILARIN %49'U BEYAZ EKMEĞİN BUĞDAYDAN YAPILDIĞINI BİLMİYORMUŞ…
--------------------------------------------------------------------------------
BAYER FİRMASINA GÖRE DÜNYA ÜZERİNDE HER YIL 50 MİLYAR ASPİRİN TÜKETİLİYORMUŞ… Tabii yaa miden mi ağrıyor al aspirin, başın mı ağrıyor al aspirin, dişin mi sancıyor koy üstüne aspirini işte böyle…. Ağrı sızı kalmaz yaaaa. Hay şu aspirini bulandan allah razı olsun….
--------------------------------------------------------------------------------
HER PUL YALAYIŞINDA İNSAN 0.1 KALORİ VERİYORMUŞ…
--------------------------------------------------------------------------------
BİR AĞAÇ KÜTÜĞÜNDEN 7,5 MİLYON KÜRDAN ÜRETİLİYORMUŞ…
--------------------------------------------------------------------------------
İNSAN TELEVİZYON İZLERKEN AZ, UYURKEN DAHA FAZLA BEYNİNİ ÇALIŞTIRIYORMUŞ…
--------------------------------------------------------------------------------
BİR İNSANIN BURNU VE KULAKLARI ÖMRÜ BOYUNCA BÜYÜMEYE DEVAM EDİYORMUŞ…
--------------------------------------------------------------------------------
EBEVEYNLERİN %38'İNE GÖRE PAZARTESİ GÜNÜ HAFTANIN EN STRESLİ GÜNÜYMÜŞ…
--------------------------------------------------------------------------------
BİR TUVALETİN ORTALAMA ÖMRÜ 50 SENEYMİŞ…
--------------------------------------------------------------------------------
BİR İNSAN NEFESİNİ TUTARAK İNTİHAR EDEMEZ. EN KÖTÜ İHTİMALLE BİLİNCİNİ YİTİRİR VE CİĞERLERİ OTOMATİK OLARAK NEFES ALMAYA BAŞLAR…
1830'a kadar domatesin zehirli olduğu sanılıyordu.
--------------------------------------------------------------------------------
Gözler açıkken hapşırmak imkansızmış.
--------------------------------------------------------------------------------
İnsan beyninin kapasitesi 110-120 gigabyte arasındaymış.
--------------------------------------------------------------------------------
Bugün yaşayan insanların sayısı ölen tüm insanlardan fazla.
--------------------------------------------------------------------------------
Zevk için seks yapan iki canlı türü var: İnsan ve yunus. Ama kadınların yüzde 65'i alışveriş yapmayı sekse tercih ediyormuş.
--------------------------------------------------------------------------------
Aynada kendini tanıyabilen tek hayvan şempanzedir. (Şempanzenin aynada kendini tanımasının insanoğluna ne gibi bir faydası var acaba? Hangi hayvanın kendini aynada tanıyabildiğini araştıran tek canlı hangisi peki?)
--------------------------------------------------------------------------------
İnsanın kafasında ortalama 60 - 150 bin saç teli var.
--------------------------------------------------------------------------------
Normal bir kadın günde 7 bin, normal bir erkek ise 2 bin kelimeyle konuşuyor. (Bence bu erkeklerin eksikliği değil, kadınların gevezeliği
--------------------------------------------------------------------------------
LAS VEGAS'TAKİ CASİNOLARDA SAAT BULUNMAZ... (hınzır herifler yaaa)
--------------------------------------------------------------------------------
RÜYA GÖRMEYEN İNSAN YOKMUŞ…
--------------------------------------------------------------------------------
KAMÇININ UCU SESTEN DAHA HIZLI HAREKET ETTİĞİ İÇİN 'ŞLAAAK' DİYE BİR SES ÇIKARTIR…
--------------------------------------------------------------------------------
1992 DE HALKA SATIŞA SUNULAN HUMMER'LARIN İLK MÜŞTERİSİ ARNOLD SCHWARZENEGGER'MİŞ
--------------------------------------------------------------------------------
DÜNYADAKİ GAZETELERİN YARISINDAN FAZLASI AMERİKA VE KANADA'DA BASILMAKTADIR… (hadi bakalım, yine geçtiler bizi. utan ey Türk milleti)
--------------------------------------------------------------------------------
AT YARIŞLARINDA FAVORİ GÖSTERİLEN ATLARIN SADECE %30'U YARIŞI KAZANIYORMUŞ…
--------------------------------------------------------------------------------
YANMIŞ HERHANGİ BİRŞEYİN BİR DAHA YANMA İHTİMALİ YOKTUR… (hadi yaa, allalalla...)
ARILAR RÜZGARLI HAVALARDA DAHA ÇOK SOKARLAR… (rüzgarın savurmasının acısını bizden çıkartıyorlar demek ki!)
--------------------------------------------------------------------------------
EDİSON KARANLIKTAN KORKARMIŞ… (tam bir geyik malzemesi, ben bulaşmıyim)
--------------------------------------------------------------------------------
AMERİKALILARIN SADECE %55'İ GÜNEŞİN BİR YILDIZ OLDUĞUNU BİLİYORMUŞ…
--------------------------------------------------------------------------------
YILANLAR İKİ KAFALI DOĞDUKLARINDA, YİYECEK İÇİN BİRBİRLERİYLE DÖVÜŞÜRLER…
--------------------------------------------------------------------------------
EĞER MUZ YEDİYSENİZ SİVRİSİNEKLERİN SİZİ ISIRMA İHTİMALİ MUZ YEMEMİŞ BİRİNE GÖRE DAHA YÜKSEKMİŞ…
--------------------------------------------------------------------------------
İSVİÇRE'DE SAAT 22:00'DEN SONRA TUVALET SİFONUNU ÇEKMEK YASAKTIR… (polis çağırabilirler. üst komşum zıçtı polis bey, gelin tutuklayın)
--------------------------------------------------------------------------------
BİR GOLF TOPUNUN ÜZERİNDE 336 TANE GİRİNTİ VARDIR…
--------------------------------------------------------------------------------
MİCHAEL JACKSON'IN 'BİLLY JEAN' KLİBİ MTV'NİN YAYINLADIĞI İLK ZENCİ ŞARKICI KLİBİDİR … (artık ilk zenci klibi değil, çünkü adam artık zenci değil, bir insan ırkından utanır mı ya, hayret bişey.)
--------------------------------------------------------------------------------
BİR İNSAN KAŞLARINI ÇATMAK İÇİN 43 KASINI HAREKET ETTİRMESİ GEREKİRKEN GÜLMEK İÇİN YALNIZCA 17 TANESİNİ HAREKET ETTİRİYOR... (gülmek tembelliktir öyleyse , bu arada; güldürebilmek için inanın, surat asma veya gülmekten kat kat daha fazla enerji harcanıyor beynimizde)
--------------------------------------------------------------------------------
SEX ESNASINDA KALP KRİZİ GEÇİRİP ÖLEN ERKEKLERİN %85'İ O SIRADA KARILARINI ALDATIYORMUŞ...
--------------------------------------------------------------------------------
AMERİKALI UZMANLAR, KAFASI KOPAN BİR HAMABÖCEĞİNİN HAFTALARCA YAŞAYABİLDİĞİNİ ORTAYA ÇIKARDI (Abi niye koparıyorsunuz hayvanın kafasını ya, bu bilim adamları manyak ha, sırf merak ettikleri için hayvanın kafasını koparıyorlar. Yani tesadüf eseri kafasız dolaşan bir hamamböceğine rastlamadılar ya?)
NORMAL BİR İNSAN GÜNDE ORTALAMA 15 DEFA GÜLÜYOR...
--------------------------------------------------------------------------------
EŞEKLER TARAFINDAN ÖLDÜRÜLEN İNSANLARIN SAYISI UÇAK KAZALARINDA ÖLEN İNSANLARDAN FAZLA (Bence havayolu şirketlerinin uydurduğu birşey bu)
--------------------------------------------------------------------------------
KOMODO EJDERHALARININ İKİ PENİSLERİ VARDIR (????!!!!)
--------------------------------------------------------------------------------
EYFEL KULESİ YAZLARI GÜNEŞİN ISISIYLA 15cm UZUYOR, KIŞLARI İSE TEKRAR ESKİ HALİNE DÖNÜYOR.
--------------------------------------------------------------------------------
HER İKİ MİLYAR İNSANDAN YALNIZCA BİR TANESİ 116 YIL VE DAHA ÜSTÜNDE YAŞAYABİLİYOR… (Sırf ilginç olsun diye böyle diyorlar. Şuna; o kadar yaşayan sadece 2-3 tane insan var dersek... Bak nasıl da bozuldu cümlenin karizması.)
--------------------------------------------------------------------------------
AMERİKA'DA İNTERNET KULLANICILARININ YÜZDE 27'Sİ İNTERNETİ YALNIZCA SEYAHAT PLANLARINI VE REZERVASYONLARINI YAPMAK İÇİN KULLANIYOR
--------------------------------------------------------------------------------
BEŞ ERKEKTEN YALNIZCA İKİSİ EŞLERİNE HER GÜN 'SENİ SEVİYORUM' DİYOR. (Bunu bir kadın söyleyseydi şöyle derdi: Beş erkekten üçü eşlerine seni seviyorum demekten bile aciz.)
--------------------------------------------------------------------------------
KARINCALAR SUYUN ALTINDA İKİ HAFTA YAŞAYABİLİYORLAR... (İşte mutfak lavabosunda görülen karıncaları yok etmek için musluğu açıp onları su ile vurmaya çalışmanın ne kadar anlamsız ve boş bir çaba olduğunu gördünüz, ama yok ''ben bundan zevk alıyorum amacım onları öldürmek değil'' diyorsanız ben bilmem.)
--------------------------------------------------------------------------------
KİLO ALABİLMEK İÇİN 22 KİLO PATATES YEMEK GEREKİYORMUŞ.
--------------------------------------------------------------------------------
BOZUK BİR SAAT GÜNDE İKİ DEFA DOĞRU ZAMANI GÖSTERİR... (Bilmeyen kaldı mı?)
--------------------------------------------------------------------------------
AMERİKALILARIN 1 GÜNDE ALDIKLARI JUNK MAİL'LERİ BOŞALTMAK İÇİN HARCADIKLARI ENERJİ İLE 250.000 EVİ ISITMAK MÜMKÜNMÜŞ...
HAVAYOLU GÜVENLİK ELEMANLARI HER GÜN YOLCULARIN ÜZERİNDE ORTALAMA 6 SİLAH BULUYORLARMIŞ...
--------------------------------------------------------------------------------
BİR BEBEK 300 KEMİKLE DOĞUYOR FAKAT YETİŞKİN BİR İNSANIN VÜCUDUNDA 206 KEMİK BULUNUYOR... (Şimdi açıklarsam biz zaten biliyorduk, ne ukâla adammış diyeceksiniz.)
--------------------------------------------------------------------------------
BİR ATIN CİNSİYETİNİ DİŞLERİNİ SAYARAK ÖĞRENEBİLİRSİNİZ. ERKEK ATLARIN 40, DİŞİ ATLARIN İSE 36 DİŞİ VARDIR…… (çok daha kolay bir yöntem var da, neyse söylemiyim)
--------------------------------------------------------------------------------
PATLAMIŞ MISIR 1920'LERDE ÇOK GÜRÜLTÜYE NEDEN OLDUĞU İÇİN BİRÇOK SİNEMADA YASAKLANMIŞTIR
· Filler zıplamayan tek memelilerdir.
· Yetişkin bir ayı, bir at kadar hızlı koşabilir.
· 2 bin 600 kurbağa cinsi vardır.
· Bir sineğin, saatteki hızı 8 km'dir.
· Yunuslar, gözleri açık uyurlar.
· Sümüklüböceklerin dört tane burnu vardır.
· Bir devekuşunun gözü beyninden büyüktür.
· İnek sütünün pH değeri 6'dir.
· Bir timsahın gözlerinin arasındaki mesafe, ayaklarının büyüklüğüne eşittir.
· Dalmaçyalılar gut olmayan tek köpek cinsidir.
· Ayı inlerinin girişleri her zaman kuzeye bakar.
· Değerli taşların çoğu birkaç elementten oluşur, sadece pırlanta tamamen karbondan oluşur.
· Bukalemunların dilleri, vücutlarından iki kat daha uzundur.
· Üzerinde barkodu olan ilk ürün Wrigleys marka sakızdır.
· Kereviz yerken harcanan kalori, kerevizin içindeki kaloriden daha fazladır.
· Hipopotamlar insandan daha hızlı koşarlar.
· Meşe ağaçları elli yasına gelmeden meşe palamudu üretemezler.
· Aslanlar bir günde 50 kez çiftleşebilirler.
· İnsan elinde, en yavaş uzayan tırnak bas parmağınki, en hızlı uzayan tırnak ise orta parmağınkidir.
· Hawaii alfabesinde sadece 12 harf bulunmaktadır.
· Güney Kore başkenti Seul, Kore dilinde “başkent” anlamına gelir.
· Kanada, Kızılderili dilinde “büyük köy” anlamına gelmektedir.
· İngilizcedeki Wendy ismi, Peter Pan hikayesinde kullanılmak üzere uydurulmuştur.
· Sahra Çölündeki Tidikelt kasabasına on yıl boyunca hiç yağmur yağmamıştır.
· Mumyaların ayak parmakları tek tek sarılarak mumyalanmıştır.
· Dünyadaki ilk telefon rehberinde sadece elli isim yer almıştı. 1878 yılının şubat ayında Connecticut New Haven'da yayınlanmıştı.
· Yataktan düşerek ölme olasılığı iki milyonda birdir.
· ABD'de, yasları 20 ile 29 arasında olan zenci erkeklerin üçte biri ya hapiste ya da gözaltında tutulmaktadır. Ortalama bir erkek, hayatinin 3350 saatini traş olmak için harcar.
· Geçen 3 bin 500 yılın, sadece 230 yılı barış içinde yaşanmıştır.
· Sallanan sandalyede hiç durmadan sallanma rekoru 440 saattir.
· Bir cam kırıldığında, ufalanan parçalar saatte üç bin millik bir hızla etrafa saçılır.
· İnsan saçı, üç kilo ağırlık kaldırabilecek esnekliktedir.
· Günümüzde, evlenenlerin yarısı boşanmaktadır.
· Beethoven beste yapmadan önce kafasını soğuk suya sokardı.
· Her 25 kişiden biri astım hastasıdır.
· Uranüs, çıplak gözle görülebilen bir gezegendir.
· Kaptan Cook, Antarktika hariç bütün kıtalara ayak basan ilk insandır.
· Günışığından daha fazla yararlanmak için saat uygulamasını Benjamin Franklin başlatmıştır.
· Bir okyanusun en derin yerinde, demir bir topun dibe çökmesi bir saatten uzun sürer.
· Bugüne kadar ölçülmüş en büyük buz dağı, 200 mil uzunluğunda ve 60 mil genişliğindedir ve Belçika'dan daha büyük bir yüzölçümüne sahiptir.
· Charles Dickens, uykusuzluk hastalığına yakalanmıştı. Sadece yüzünü kuzeye dönerse uyuyabileceğine inanıyordu.
· Bugüne kadar kaydedilmiş en büyük dalga, 1971 yılında Japonya'nın Ishigaki Adası'nda 85 metre yüksekliğine ulaşmıştır.
· Açık bir gecede, çıplak gözle iki bin ayrı yıldızı görmek mümkündür.
· Kış aylarında, Moskova'daki buz pateni pistleri 250 bin metrekarelik bir alanı kaplar.
· Rusya'da doğudan batıya doğru seyahat edilirse, yedi saat kuşağı geçilir.
· Norveç'in kuzeyinde, her yaz 14 hafta gece gündüz güneşli geçer.
· Sadece dişi sivrisinekler ısırır.
· Dünyada her dakika iki tane düşük şiddette deprem olmaktadır.
· Hindistan'daki yıllık doğum sayısı, Avustralya'nın toplam nüfusundan fazladır.
· Rusya'nın dörtte biri ormanlarla kaplıdır.
· Tarih boyunca yeryüzünde bulunan altın 200 kat daha fazlası okyanuslarda bulunmaktadır.
· Köpeklerin ter bezleri ayaklarındadır.
· Larry Hagman (JR.)Dallas dizisinin setinde hiç kimsenin sigara içmesine izin vermezdi.
· Salatalığın yüzde 96'si sudur.
· Bir kilo limonda bir kilo çilekten daha fazla şeker vardır.
· Peru'da hiç umumi tuvalet yoktur.
· Timsahlar renk körüdür.
· Yarim kilo bal yapabilmek için arılar iki milyondan fazla çiçekten bitki özü toplamak zorundadırlar.
· Sadece dişi kanaryalar ötebilir.
· Tarantulalar iki buçuk yıl yiyeceksiz yasayabilirler.
· Havuca rengini karoten verir.
· İnciler sirkede erir.
· Venüs saat yönünde dönen tek gezegendir.
· Rodin'in ünlü ‘Düşünen Adam' heykeli aslında İtalyan şair Dante'nin portresidir.
· En fazla asfaltlı yola sahip ülke Fransa'dır.
· Sihirli sözcük ‘abrakadabra' ilk olarak yüksek ateşli hastaların ateşlerini düşürmek için söylenmişti.
· Marilyn Monroe'nun altı ayak parmağı vardı.
· Albert Einstein dokuz yaşına kadar düzgün konuşamamıştı.
· Her iki taraf da kan bağışında bulunursa, Paraguay'da düello yapmak yasaldır.
· Eiffel Kulesi'nin tepesine çıkana kadar 1792 basamak var.
· Kaydedilen en uzun tavuk uçuşu 13 saniyedir
· Dünyadaki beyaz karıncaların toplam ağırlığı insanlarin 10 katıdır.
· Eşeklerin gözleri dört ayaklarını da görebilecek şekildedir.
· Kedilerin her bir kulağında 32 adele vardır.
· Kutup ayıları solaktır.
· Zürafalar 35 cm. uzunlukta siyah bir dile sahiptirler.
· Hayvanlar aleminde sadece domuzlar güneşten yanabilir.
· İnsanları parmak izinden, köpekleri ise burun izinden tanımak mümkündür.
· Develerin üç tane kaşı vardır.
· Kirpiler suyun üzerinde batmadan kalırlar.
· Istakozların kanı mavi renktedir.
· Kuş örümceği sırtında 300 yavrusuyla gezer.
· Keseli farenin yavruları annelerinin sırtına ısırarak tutunur.
· Salyangozların 25 bine yakın dişi vardır.
· Yılanlar duyamaz.
· Zürafalar yüzemez.
· Kediler şeker tadını ayırt edemez.
· Timsahlar, dillerini dışarıya çıkaramazlar.
Kangurular, geriye doğru yürüyemez.
· Kelebekler, ayakları ile tat alırlar.
· Atlar, bir ay ayakta kalabilirler.
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|